Post by benboru1Post by OsmanYok kaşınan bir yerım
Özlemişim , Ortaya çıkasın diye yazdım.
Kafam karıştı şimdi ne borusu yahu ?
Ben de bilmiyom. Birileri sürekli ben olmaya özeniyo.
Hesabıma girmiş, adımı değiştirmiş. Şimdi de ben
kendi hesabıma girince kim olduğumu bilemiyom. :(
Bu boru noktalı boru olabilir; börü; boru kurdu ama
elma kurdu gibi tırtıl kurt değil...
İlginç, bana börülce denilen, ninemin oldukça sık pişirdiği
bir yemeği hatırlattı. O ve kuru fasulye eksik olmazdı soframızdan.
Kümesimiz ve 7 tane tavuğumuz vardı Sonraları düşününce anladım ki
fakirdik. Ramazan bayramını iple çekerdim, sebebide bana yeni Beykoz
kundura ayakkabı alınırdı benimkide kardeşime giderdi. Onun hic yeni
ayakkabısı olmadı ben ordayken.
Her mahallede milyoner olacak diyorlardı,ama bizim mahalleye uğramadı
hiç. Ben 12 yaşında İstanbul a yatılı okula geldim. Oda başka bir
hikaye. Taşı toprağı altın şehir dediler ama bana hep çamur denk
gelirdi. taa kı
Beyazıt Kulesini satana kadar. Sonra allah hic eksık etmedi servetine
servet katmak isteyen yeni milyoner müşterileri,
Galata Köprüsünü 2 sefer, Beyazıt kulesini 3 defa sattım. Galata
kulesine hiç bulaşmadım. Orası benim evim,ben Hazerfan Ahmet Ç elebi
nin 15 nesıl den torunuyum o buradan Üsküdara kadar uçtu der bilgimle
guvenlerini kazanırdım.
Kusura bakma nostalji uzadı .
Oysa elma kurdu uyuyan kurt göt bürüsünden daha
Post by benboru1götü değil. Elmalara oy hakkı versek, oylama yapsak,
e 'sizi elma kurumu yesin, boru kurdumu yesin?' diye
sorsak; büyük olasılıkla elma kurdu kazanır...
Armudun iyisini ayılar yermiş, ama o eskidenmiş.
Artık ne tırtıla elma, ne ayıya armut yedirmiyoruz.
Hepsini, herşeyi, herkesi biz biz biz yiyoruz...
Yok olmadı. Yanlış. Koskoca eşşeğin dalağını,
bacağını, sucuğunu, pastırmasını yiyorus oysa
kurtlu elmayı yemeye iğreniyoruz; içinde minicik
tırtıl varmış diye. İkisi de ölmüş canlı dokusu.
Hatta elma tırtılı canlı. Daha istenir olmalı. Canlı
balık lokantası gibi canlı tırtıl...
Yav kurt, tırtıl da ne, yemek tabağına kıl düşmüş
diye garsona geri götürtüyoruz. Oysa yengeyi
yerken, tabağına kıl düşmüş düye yememezlik
eden varmı..?
Neyse, bak kardeşim, borumusun börümüsün,
börtümüsün böcekmisin, neysen, yırtınsan da
ben olamazsın. Beni tanıyanlar bilir aramızdaki
farkı. Ben yazdımmı işte böyler yazarım. Yaa... ;)
Haa, şarabın hakkını da yememek gerek.
Yav, bunun doğru, güzel Türkçesi şarabın hakkını
da içmemek gerek demekmi olurdu...?
Hak verilmez alınır anladık da söz konusu şarap
olunca hak yenilmez içilir demek gerek bence....! ;)
Neymiş? Bundan sonra kimsenin şarabını yemeyin,
için... :)
Az buçuk bende pek benzetemedim ama ne tasa burası fikir yoksunu şu
anda, bir gün gugul batacak dejanews cular geri gelecek ve biz yine
karavana atışa devam edeceğiz.
Kal sağlıcakla